Gölleri sever misiniz? Peki ya gölde yüzmeyi? DİKKAT! Bu yazıdan sonra gölde yüzme fobiniz başlayabilir...
Loch Ness, İskoçya'nın Highlands bölgesinde yer alan bir vadi set gölüdür. Oldukça derin ve geniş olan Loch Ness, Loch Lomond'dan sonra en geniş, Loch Morar'dan sonra da en derin ikinci İskoç gölüdür. Üzerinde Cherry Adası denilen 1 adet de ada bulunur. Highlands İskoçya'nın dillere destan güzellikteki tarihi bölgelerinden biridir. Özellikle turistler için özel olarak hazırlanmış olan turlara katılarak kaleleri ve gölleri görebiliyorsunuz. İçinde birçok yüksek rakımlı dağı, şirin köyleri ve irili ufaklı gölleri barındıran Highlands, doğası ve güzelliği ile görülmeye değer bir yer. Fakat bugün bahsetmek istediğimiz şey Highlands’in veya Loch Ness gölünün doğal güzelliklerinin yanı sıra gölü ünlü yapan şey, Nessie...
Loch Ness Canavarı Efsanesi
Kahverengi suları ve güzel manzaralarının yanında gölü bu kadar ünlü yapan şey Loch Ness Canavarı efsanesidir. Halkın taktığı isimle Nessie olarak da bilinen bu göl canavarının varlığına dair bilimsel bir kanıt, yapılan birçok aramaya rağmen bulunamasa da yaratığın varlığına inananların sayısı azımsanmayacak kadar fazla.
Bugüne kadar onlarca fotoğrafının çekilmesinin, binlerce görgü tanığı olmasının yanı sıra yüzlerce bilim insanının da araştırmaya giriştiği yaratık yakalanamadı. Fakat canavara inananlar, aramalar sırasında canavarın gölün derinliklerindeki mağaralara saklandığını ve çamurlu sular yüzünden görülemediğini iddia ederler. Peki bilim ve halk Nessie için ne söylüyor?
Nessie’ye geçmeden önce göl canavarlarının sadece Loch Ness’e özgü olmadığını belirtmeden geçemeyeceğim. Yine İskoçya’da Highlands'de bulunan Loch Morar gölünde yaşadığı öne sürülen Morag adında bir yaratık daha var. Kongo Nehri Havzası'nda Mokele-mbembe adında, Japonya’da Kussharo Gölü'nde Kussie adında, Nevada ve Kaliforniya'da bulunan Kuzey Amerika'nın en büyük dağ gölü olan Tahoe Gölü'nde Tahoe Tessie adında, Uganda'nın Victoria Gölü'nde Lukwata adında, İsveç’in Storsjön Gölü’nde Storsjöodjuret adında, Norveç'in Seljordsvatnet Gölü'nde ise Selijordsormen gibi birçok göl canavarı vakaları mevcut. Ülkemizden de Van Gölü canavarı listeye giriyor tabi.
Van Gölü canavarı da tıpkı Nessie gibi tarih öncesine dayanıyor. Dönemin İstanbul'da yayın yapan Saadet gazetesinin, 29 Nisan 1889 tarihli 1323 nolu nüshasında, canavarın Van Gölü’nde abdest almak isteyen bir kişiyi kapıp göle sürüklediği haberi yer almaktadır. Zamanla yaratığı gördüğünü iddia edenlerin sayısı artınca, olay basına kadar yansımış ve bunun üzerine resmî kurumlar tarafından bölgeye bir bilimsel araştırma ekibi gönderip gölü incelemişlerdi. Yaratığın namı o kadar ünlendi ki Van’a heykeli bile yapılmıştı. Tıpkı Mothman gibi...
Tabi bu gibi göl yaratığı efsanelerinin şehire turistik bir katkı sağlaması adına uydurulduğuna inananlarda var. Ama Nessie pek onlar gibi değil. Çünkü bilim insanlarının dikkatini çeken tek göl yaratığı diyebiliriz. Tüm bu saydığım efsanelerden daha çok bilinmesinin sebebi de bu. Nessie’nin de diğerleriyle birlikte sadece efsanevi bir yaratık olduğuna inananlarda var tabi. Ancak bilim insanlarına göre bu yaratık, efsane olmanın çok ötesinde. Hatta gerçek bile olabilir!
1500 YILLIK MAZİ
Tarih öncesine ait bir canlı olduğu düşünülen Nessie’yi gördüğünü öne sürenler, uzun bir boyna sahip sürüngen bir yaratık olduğunu söylüyor. Bu tasvir, 66 milyon yıl önce soyu tükenmiş bir deniz canlısı olan "Plesiosaurus" olabileceği yönünde teorilerin ortaya atılmasına neden olmuştu.
Loch Ness Canavarı’nın tarihi 6. yüzyıla kadar uzanıyor. Çünkü Nessie ile ilgili ilk bulgular 1500 yıl öncesine dayanıyor. İskoçya'da Hristiyanlığı yaymakla yükümlü olan İrlandalı misyoner Aziz Columba'nın M.S. 565 tarihli notlarında bir canavardan bahsedilir. Columba, kralı ziyarete giderken Loch Ness Gölü'nde yaşadığı söylenen canavar yüzünden geri dönmek zorunda kalır. Ayrıca Columba yazısında, canavarın bir insanı yediğine tanık olduğunu da not düşmüştür.
MODERN ÇAĞ
Modern çağda ilk vaka 1933’de gerçekleşti. 2 Mayıs 1933'te Inverness Courier adlı yerel bir gazete Loch Ness Canavarı'ndan ve canavarı gördüğünü öne süren bir çiftten bahsetti. Gazetede yayınlanan haberden sonra bir başka çift de canavarı karada gördüklerini öne sürdü.
BİLİM NE DİYOR?
Suyun altına yerleştirilen dinleme cihazları, dalgıç araştırmaları, yüzlerce sonar taramaları ile birlikte 1934 yılından bu yana canavar hakkında onlarca bilimsel çalışma yürütülmüş. En büyük arama çalışması ise Operation Deepscan olmuş. İki düzine kadar gemi, göl ve çevresini 3 gün boyunca deniz radarı ile taramış. Gölün yüzde 60'lık kısmı taransa da, kıyıya yakın olan sığ yerleri haritalamak mümkün olmamış. Araştırmanın ilk gününde su altında birkaç geniş nesneye rastlanmış. Fakat daha sonra gerçekleştirilen çalışmalarda aynı yerlerde bir şey bulunamamış. Halk da zaten Nessie’nin gölün sığ yerlerinde, derinliklerdeki mağaralarda ve su kanallarında yaşadığına, bu sebepten ötürü de aramalarda bulunamadığına inanıyor.
Araştırmalar hakkında Otago üniversitesinden Profesör Neil Gemmell, "Binden fazla kişi bir canavar gördüğünü söylüyor. Belki de orada sıra dışı bir şey var" diye konuşmuştu.
Bilim insanlarının bir kısmı canavarın dev bir yılan balığı olabileceğini öne sürüyor fakat Virginia Politeknik Enstitüsü ve Devlet Üniversitesi'nde kimya ve bilim araştırmaları profesörü olan Henry H. Bauer ‘’Her şey, zamanlarının çoğunu Loch'un en derin kısımlarında geçiren yaratıklara işaret ediyor. Ve kanıtların hiçbiri, bunların canavar büyüklüğünde yılan balıkları olduğu fikrini desteklemiyor.’’ diyerek bu iddiaları kabul etmediğini belirtti. Ona göre Nessie, Buz Devri'nin sonunda sular çekilirken gölde kapana kısılmış bir tür keşfedilmemiş kaplumbağa olabilirmiş.
Peki Nessie Pleziyozor olabilir mi? Son yapılan araştırmalarda İngiltere'deki Bath Üniversitesi ve Portsmouth Üniversitesi ile Fas'taki Université Hassan II tarafından yayınlanan ortak araştırmaya göre, Sahra Çölü'nün Fas’ta kalan bölgesinde Pleziyozor fosilleri bulundu. Pleziyozor fosilleri şimdiye dek İngiltere, Afrika, Avustralya, Kuzey Amerika ve Çin gibi dünyanın birçok yerinde bulundu. Yani Pleziyozor’lar gerçekten vardı. Nessie 66 milyon yıldır hayatta kalmayı başarmış bir Pleziyozor olabilir miydi? Bilim için bu imkansıza yakın olsa da görenlerin tasvirine göre Nessie tamamen Pleziyozor’a benziyordu. Yani halka göre Nessie, dinozorlar döneminden beridir soyunu devam ettiren ve kendini insanlardan saklayan bir su dinozoru. Son çıkan iddialar ise pek hayli şaşırtıcı.
Daily Express sitesinin All Time Conspiracies isimli YouTube kanalını kaynak olarak gösterdiği haberine göre canavar gerçekten bulunmuş, ancak hükümet tarafından saklanmış. Hatta kanalın iddiasına göre Loch Ness Canavarı, iki müze arasında büyük bir çekişmenin sebebi olmuş. İngiltere'deki Doğal Tarih Müzesi'nin canavarın kalıntıları istediğini, ancak İskoç Kraliyet Müzesi'nin ise kalıntıların İskoçya'da kalmasını istediğini vurguluyor. Bu durum için gizli görüşmeler bile yapılmış. Kısacası All Time Conspiracies adlı kanal tüm bunların halktan gizlendiğini öne sürüyor.
Her gizemli olayda olduğu gibi binlerce görgü tanığı olmasına rağmen Nessie’nin varlığından yüzde yüz emin olamayacağız. Nedense aklıma Werner Heisenberg’in yaratıcının varlığı ile ilgili söylediği söz geldi.
Belki de göl hakkında bildiklerimiz sadece bir bardak suydu. Olayı araştıran kişiler ilk yudumda Nessie’nin olmadığına kanaat getirdiler. Ancak bardağın sonunu görebilirsek Nessie belki de gölün derinliklerinde bizi bekliyordur...
Nessie her zaman hafızalarımızda olacak. Özellikle gölde yüzmeye kalktığımızda. Siz siz olun yine de gölde yüzerken dikkatli olun. Çünkü gölün derinliklerinde ne olduğunu asla bilemeyiz...
