İlginç Bilgiler

Babası Tarafından Yakılıp Ölüme Terkedilen David Rothenberg’in Trajik Hikayesi


Ağustos 04, 2023 / 925 Görüntüleme / 0 Yorum

Bu yazımızda babası tarafından ölüme terkedilen 6 yaşındaki masum bir çocuğun Michael Jackson’la tanışmasına kadar uzanan hayat hikayesini anlatacağız.

David, acımasız bir saldırı sonucu ağır yaralanmış ve hayatı sonsuza kadar değişmişti. Ancak bu trajik olay, onun güçlü bir ruha ve insanlığa olan inancını sarsmadı.

Hikâyeyi okurken yaşamının dönüm noktası olan bu trajik olayın David Rothenberg'in sonraki hayat mücadelesine olan etkisini öğreneceğiz. Önce suç makinesi olan babadan başlayalım.

Bir baba nasıl kendi öz evladını yakarak öldürmek ister? Karşınızda cani baba Charles Rothenberg! 

Charles Rothenberg

David'in babası Charles 1970 yılında hayatının aşkı Marie Rothenberg ile evlendi.

Çift, birlikteliklerinden 6 yıl sonra ilk çocukları olan David Rothenberg'i dünyaya getirdi. Ne yazık ki, Charles karısını sıklıkla dövdüğü için evlilikleri oldukça agresif ilerliyordu. Yeterince dayak ve taciz gördükten sonra, Marie eşi Charles'tan ayrılmak için 1980'de boşanma davası açtı. 

Charles Amerika Birleşik Devletleri'nde farklı suçlar işlemekle ünlüydü. Küçük yaşlardan itibaren zalim bir adamdı ve düzenli olarak eşini taciz ediyor ve dövüyordu. Nihayetinde boşanma davası hemen sonuçlanmış ve çiftler ayrılmıştı.

Charles Rothenberg, boşanmayı hazmedememişti. Boşandığı eşinden intikam almak için çok cani bir plan yapmıştı. İntikam sebebi ise oğlunun velayet davasıydı. Yani boşandığı eşi ona David'i göstermiyordu. Charles'a oğlunu bir daha göremeyeceğini söylemişti.

Charles'da ''Eğer oğlumu göremiyorsam, kimse göremez." dedi ve eşine oğlunu öldürerek canice bir ceza vermeyi planladı.

Ayrılmalarından 3 yıl sonra 26 Mart 1983'te Charles, oğlu David'i California'ya kaçırdı ve orada bir motele götürdü. 

Orange County’deki tema parklarını ziyaret etme vaadiyle tatile götüreceğini söyleyerek oğlunu kandırmıştı.

Cani baba Charles oğluna uyku hapı verdikten sonra David'in yatağına gazyağı yaydı ve onu ateşe verdi. Eşine ceza vermek için kendi öz oğlunu yakacak kadar şeytani bir kalbe sahipti. Ama pozitif güç 6 yaşındaki David'e bir mucize göstermişti.   

David mucize eseri saldırıdan sağ kurtuldu ve hemen hastaneye kaldırıldı. Ancak vücudunun %90'ından fazlası üçüncü derece yanıklara maruz kalmıştı. 

Bu, onun hem ayak parmağı hem de parmak amputasyonu ve yüzün üzerinde deri grefti geçirmesine neden oldu. Henüz 6 yaşındaydı ve öz babası tarafından acımasızca ölüme terkedilmişti. 

David Rothenberg'in olaydan sağ kurtulması ve yaşam mücadelesini sürdürmesi, kamuoyunun ilgisini çekti ve insanlar arasında büyük üzüntü ve endişe uyandırdı.

Cani baba Charles tutuklandı ve 6 yaşındaki oğlunu öldürmeye teşebbüsle suçlandı. Temmuz 1983'te 13 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bu ceza küçük bir çocuğun geleceğini karartmak ile karşılaştırıldığında çok hafif kalıyordu. Üstüne üstlük Charles bu cezanın tamamını da çekmemişti. Cezasının 7 yılından sonra 1990 yılında üç yıllık denetimli şartlı tahliye ile serbest bırakıldı. 

Babası 1990 yılında şartlı tahliye ile hapisten çıktığında, o zamanlar 13 yaşında olan David, gazetecilere, babasının öldüğü güne kadar kendini güvende hissetmeyeceğini, babasını asla affedemeyeceğini söyledi ve gazetecilere babasını bir daha asla görmek istemediğini de dile getirdi.

Charles 1996 yılında tekrarda başka bir suç daha işlemişti. Oakland'da bir silahlı saldırı olayından yakalanarak yargılandı. 

Aynı senelerde o zamanlar 19 yaşında olan David, yanarak yaralandığı olaydan beri ilk kez babasıyla buluşmuştu. Geçmişindeki kötü dönemi kapatmak ve travmasından kurtulmak isteyen David, babasıyla son bir kez görüşüp içindekileri dökmek istiyordu. Babası için bir metin yazmıştı. Bu açıklama metninde, babasının bir baba değil bir sahtekâr olduğunu ve babasının "yaşadığım travmayı ve acıyı deneyimleyebilmesini dilediğini" belirtti.

Babasının soyadından da kurtulmak isteyen David daha sonradan adını yasal olarak Dave Dave olarak değiştirerek, "kendimi babamın suçluluğunun sınırlarından kurtarmak" sebebiyle bunu yaptığını açıklamıştı.

Babası da 1998'de Charles Rothenberg olan adını Charley Charles olarak değiştirdi. Daha sonra, 2007 yılında, iki eyalette birkaç suçtan hüküm giydikten sonra, Kaliforniya'nın üç vuruş yasası uyarınca silah suçlarından 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 

2001'den beri Charles'ı savunan kamu savunucusu Gabriel Bassan karara itiraz edeceğini söyledi.

Dava temyiz mahkemesi, 25 yıl müebbet hapis cezasını kendisi vermeyerek, yerine San Francisco İlçe Mahkemesi'nde yeni bir ceza duruşması yapılmasını emrettiği için dava alt mahkemeye geri gönderildi. Fakat cezada bir indirim gerçekleşmedi. 

Dave Dave ve annesi

1985 yılında, David'in annesi bir kitap yayımladı ve ona "David" adını verdi. 2019 yılında Mel White ve Marie Rothenberg, kitabın genişletilmiş bir sürümünü yayımladı ve buna "David's Story: Burned by His Father's Rage, Healed by His Mother's Love" adını verdiler. 1988 yılında, Marie'nin ilk kitabı olan David'in aynı adı taşıyan bir de film uyarlaması yapıldı.

Film, 6 yaşındayken babası tarafından yakılan David Rothenberg'in gerçek yaşam hikayesini anlattı.

Dave'nin annesi Marie Rothenberg, Charles ile boşandıktan sonra, yangının soruşturmasını denetleyen bir polis memuru olan Richard Hafdahl ile evlenmiş. Daha sonra, Marie, Richard ve David, ABD'nin California eyaletine bağlı Orange County'e taşınmış. Marie'nın şu an hala hayatta olduğu biliniyor.

Peki şeytani baba Charles'a ne mi oldu?

Charles Rothenberg'in şu an 83 yaşında hala hayatta olduğu ve Kaliforniya'da ömür boyu hapis cezasını çekmeye devam ettiği biliniyor.

Yani işlediği sayısız suçun ve hayatını kararttığı bir çocuğun günahı ile birlikte bu dünyadaki cezasını çekmeye devam ediyor.

Peki Dave Dave'e ne oldu? ve Michael ile nasıl tanıştı?

Popun Kralı Michael Jackson onunla yakın arkadaş olduğunda, hatta 1980'lerde ekibinin bir parçası olarak onu işe aldığında manşetlere girdi.

Dave vücudunun yüzde 90'ı yanmış olmasına rağmen hayatta kalarak zorluklara meydan okumuş bir çocuktu. Fakat her şeye rağmen harika bir mizah anlayışı vardı. Ayrıca büyük bir yeteneği de vardı. 

Parmakları çok kötü hasar görmüşken, heykel yapıp resim yapabilmesi inanılmazdı.

(Dave'in birçok fiziksel kısıtlaması vardı, elleri ilk eklemlerine kadar yanmıştı ve başparmakları yoktu)

Ve buna rağmen harika eserler yapması inanılmaz bir yetenekti.

Dave’in trajik hikayesinden haberdar olan Jackson onun harika resimlerinden etkilendiğini söyleyerek onunla tanışmak için iletişim kurmuştu.

Michael ile tanışan Dave, Michael için şöyle dedi: "Michael bana dünyanın en büyük sanatçısı olduğumu söyledi."

"Neredeyse hiç sahip olmadığım bir baba gibiydi."

"Bana kollarını açtı ve beni çok iyi bir arkadaşı olarak kabul etti ve yıllar boyunca beni asla bırakmadı."

Dave'in arkadaşı Bowman, Jackson'ın Dave'e küçük bir erkek kardeş gibi davrandığını ve onu her zaman günlerce çocuklar için açtığı çiftliği Neverland'e davet ettiğini söyledi.

Michael Dave ile yakından ilgileniyordu. Çünkü Michael Dave'nin ne kadar acı çektiğini tahmin edebiliyordu.

27 Ocak 1984 tarihinde Michael Jackson, Pepsi reklamı için çekilen bir reklam filminin çekimleri sırasında bir kaza yaşamıştı. 

Michael Jackson'ın Pepsi kazası sonrası

Reklam çekimi sırasında sahnede ateş, duman ve patlama efektleri kullanılıyordu ve bu sırada sahne üzerinde meydana gelen bir patlama sonucunda Michael Jackson'ın saçları alev aldı. 

Anında müdahale edilerek yangın söndürülse de Jackson’ın yüzünde ve saçlarında yanık yaralanmaları oluşmuştu.

Bu olay sonucunda Michael Jackson, ciddi bir acı yaşamış ve yanıklar nedeniyle uzun süre tedavi görmek zorunda kalmıştı. Ayrıca bu kaza sonucunda Jackson'ın fiziksel görünümünde değişiklikler olmuş ve o zamana kadar koyu renkli olan saçları beyaz olmaya başlamıştı. 

Pepsi kazasından sonra saçlarına ciddi zarar gelmişti ve yanıklar nedeniyle saçları dökülmüş ve kısmen tahrip olmuştu. Bu nedenle, kazadan sonra saçları eski haline dönmedi ve Jackson, saçlarını bir süre peruk kullanarak kapatmak zorunda kaldı.

Bir süre sonra ise kalıcı bir çözüm olarak, saç derisine dövme yöntemiyle saç simülasyonu yaptırdığı bilinmekte. Bu, deriye saçlı görünümlü saçlar oluşturmak için yapılan bir dövme tekniğidir ve bu yöntem Jackson'ın saç görünümünü daha doğal hale getirmeye yardımcı oldu.

2. derece yanıkla kazayı atlatan Jackson, yanık izini kapatmak için California tıp merkezinde plastik cerrahi ameliyatı geçirdi. Ameliyat sonrasında ise iyi niyetinin bir göstergesi olarak hastaneye 1,5 milyon dolar bağışladı.

Bu jestine teşekkür olarak da California’daki Brotman Tıp Merkezi, yanık bölümüne “Michael Jackson Yanık Merkezi” adını verdi.

Yani bu kazadan sonra yanık konusunda empati duygusu gelişen Jackson özellikle yanık tedavisi gören insanlarla özel olarak ilgileniyor ve masraflarını karşılıyordu.

Tamda bu sıralarda Jackson, Dave Dave adlı küçük çocuğun başına gelenlerden etkilenmiş ve onunla ilgilenmek istemişti.

Dave Dave ve Michael Jackson

Michael, Dave'e kendisi için fotoğraf çekmesi ve günlük yazması için bile iş veriyordu. Yani Dave'in kafasını meşgul etmesini ve kendisini değerli hissetmesini sağlıyordu.

Hatta pek çok insan Dave'in Disney'in Captain Eo filminin görsellerini Michael ile birlikte oluşturduğunu bilmiyor.

Michael film için adının yazılmasını isteyip istemediğini sorduğunda Dave, "Hayır teşekkürler, sen benim arkadaşımsın" diyerek cevap verdi.

Yıllar boyunca yapılan röportajlarda Dave kendisini bir kurban olarak değil, hayatta kalan biri olarak tanımladı. Her zaman bardağın dolu tarafından bakmayı tercih ederdi.

2016’da ki bir röportajda Dave ‘’İnsanların hayatlarında birçok şey olur, ancak bu onları bir insan olarak tanımlamaz, aksine onları daha güçlü kılar.’’ demişti.

Yani insanların başına gelen kötü şeylerin onları güçlendirdiğini söylüyordu.

Röportajda küçük yaşlarda yaşadığı trajik olay için "Ancak bu beni bir kişi olarak değiştirmedi" dedi. "Karakterimi süsledi ve kimsenin açıklayamayacağı şekillerde büyümeme izin verdi." diyerek yaşadığı olayın kendisini güçlendirdiğini yineledi.

Yaşadığı zorlu süreç onu kötü bir insan olmaya itmemişti. Tam aksine hayatta her zaman iyi olmaya özen göstermişti. Yaşadığı olaydan sonraki hayatında Dave’in arkadaşları Dave'in barışçıl, empatik ve sadık bir adam olduğunu ve hayatın her kesiminden insanların sırlarına sırdaşlık yaptığını söylüyor.

Dave belki de bir gün Michael’ın da bir sırrını saklaması gerekecekti. Dave'in en zor döneminde kendisine maddi ve manevi olarak yardımcı olan Michael'a bir vefa borcu olduğunu hissediyordu. 

Michael Jackson’ın Dave Dave Kılığına Girdiği İddiaları

Dave Dave'in Larry King'in programında Michael Jackson'a olan benzerliği

Birçok insanın inancına göre tarih 3 Eylül 2009'u gösterdiğinde Dave'in bu borcu ödeme zamanı gelmişti. Michael'ın ölüm tarihinden 3 ay sonra gerçekleşen defin gününde CNN kanalında Larry King'in programında özel bir konuk vardı. Michael'ın sıkı arkadaşı Dave Dave dostu Michael hakkında konuşmak için Larry King'e konuk olmuştu.

Fakat ilginç giden bir şeyler vardı. Canlı yayını izleyen Michael hayranları şüphelenmeye başlamıştı. Çoğu hayranı programdaki kişinin kesinlikle Michael Jackson olduğunu düşünüyordu.

Çünkü gerçek Dave ile programdaki kişi arasında bariz farklar olduğunu söylüyorlardı. Mimikleri, omuz genişliği, sesi ve gözleri çok farklıydı.

Gözleri Michael Jackson'a çok benziyordu. Sesi de tıpkı Michael Jackson'dı. Hayranları artık Michael Jackson'ın yaşadığına inanmaya başlamıştı.

Bu dönemlerde Michael'ın hayranları Michael'ın ölümüne çok üzülüyordu. Hatta bazı hayranlarının kendi hayatlarına son verdiği haberleri de gelmekteydi.

Michael çılgınca bir eylem yaparak canlı yayına çıkmış ve hayranlarına yaşadığının mesajını vermek istemiş olabilir miydi? Wikipedia’da yazan bilgiye göre bu olaydan sonra milyonlarca hayranı Michael'ın yaşadığına inandığını belirtti. Videodaki binlerce yoruma bakılınca da zaten düşünceleri belli oluyordu.

Dave’in Michael’a karşı büyük bir sevgisi ve vefası vardı. Hayatta paradan daha önemli şeyler var. Dostluk ve vefa gibi. Hayatta kötülükten daha büyük bir güç var. İyilik gibi.

Dave Dave Hala Aramızda mı?

Dave Dave

Dave Dave maalesef 2018 yılında 42 yaşındayken zatürree nedeniyle hayata gözlerini yumdu.

Ardında büyük bir sevgi, büyük bir hayata tutunma örneği bıraktı bizlere.

Neredeyse ölümüne sebep olabilecek hayatını büyük bir ölçüde etkileyen o büyük trajik olayı kendisini güçlendiren bir sebep olarak tanımlamıştı. 

Hayatta karşılaştığımız zorlukları ve kötü olayları, bardağın dolu tarafına bakarak ve içinde saklı olan olumlu yönleri keşfederek değerlendirmeliyiz. Belki de mutsuzluğumuzun yegâne sebebi budur. Adeta bir sınav gibi olan bu olaylar, aslında bize güç kazandıracak dersler içeriyor. Her bir zorluğun perde arkasında hayatta bizi daha güçlü ve olgun bir şekilde donatarak ilerlememize olanak tanıyan önemli bir ders olduğunu unutmamalıyız.

David Rothenberg'in hikayesi, hayatın ne kadar acımasız olabileceğini ve bizi nasıl yıkıcı olaylarla sınayabileceğini açıkça gösteriyor. Ancak o, hayatının en karanlık anında bile içindeki gücü ve azmi ortaya çıkararak başkalarına ilham veren bir örnek oldu.

Her olayda, olumsuzlukların yanında, bizi güçlendiren ve büyüten olumlu yönleri de görebiliriz. Bu dersleri çıkarmak ve geleceğe daha güçlü adımlarla ilerlemek için geçmişteki deneyimlerimizi kullanmalıyız. Zor zamanlarda bile, umudumuzu ve kararlılığımızı koruyarak daha iyi bir geleceğe doğru ilerlemek neden mümkün olmasın?

Hayatın zorluklarıyla yüzleşirken, kötü olayları belki de iyi olarak değerlendirmeliyiz. Bu, bizi güçlendirecek, olgunlaştıracak ve başkalarına da ilham verecektir. Tıpkı Dave’in de söylediği gibi içimizdeki gücü keşfetmeli ve hayatın getirdiği derslerle birlikte büyümeliyiz. Çünkü hayatta önemli olan, neyle karşılaştığımız değil, bu karşılaştıklarımızla nasıl başa çıktığımızdır. Hey sen! bu yazıyı okuyan güzel insan, inancın ne olursa olsun ünlü düşünür Mevlana’nın şu sözünü asla aklından çıkarma ‘’Kolun mu kırıldı? Üzülme, belki Allah sana kanat verecek.’’

Yaşadığınız olumsuz olayın sonucunda gelecekte farklı bir perspektif ve güç kazanabileceğinizi asla unutmayın sevgili okurlarım. Ne de olsa öldürmeyen şey güçlendirir...

Parmakları çok kötü hasar görmüşken, heykel yapıp resim yapabilen Dave de bu süreçte içindeki yeteneği keşfetmiş ve sanata tutunmuştu.

Resim yapma isteği ile ilgili şu sözleri söylemişti:

‘’Beynimde bir şeyler oluyor ve kalkıp bir fırça almak ve tuvalle uğraşmak istiyorum. Bu, içimdeki bir rehber gibi, beni resim yapmaya yönlendiriyor.’’

Yazımızı Dave’in ölmeden önce attığı son tweeti ile bitirelim.

‘’Her zaman kim olduğunu hatırla. Yarının yeni bir gün olmasından mutluluk duyuyorum. Kendin olmaya devam et. Bu senin yapabileceğin tek şey’’

Sağlıklı yarınlara uyanmanın kıymetini anlamamız dileğiyle, sevgiyle kalın hoşça kalın...

Bir Cevap Yazın

*E-Posta adresiniz gösterilmez.

Oturum Aç

Şifremi Unuttum

İçeriği Şikayet Et