Okuyanlar Anlatıyor

ALMANYA'DA BİRÇOK ÜNİVERSİTE DEĞİŞTİRDİM


Ferzan Cihangir / Haziran 20, 2021 / 697 Görüntüleme / 0 Yorum

Herkese merhabalar, 

Uzun bir aradan sonra önceki yazının devamını merak edenler için yazının ikinci partını buraya bırakıyorum. 

En son Giessen Üniversitesi’nde kalmıştık. Evet. Giessen Üniversitesi’nde dersler benim için zorlu geçiyordu. Çünkü çizimim çok kötüydü ve çizim yapmayı da sevmiyordum. 6 ay devam ettiğim bu üniversitede okurken Emin Sicimoğlu ile tanıştım. Onla beni Musa Kömür diye Mersinli biri tanıştırdı. Musa, Emin’e okulda hemşerin Kayserili başka biri daha var diye söyleyince o da tanışmak istemiş. Bir gün bizi yemeğe davet etti. Kaldığı ev çok uzak değildi. Bu yüzden Musa’yla yürüyerek gittik. Bize kocaman bir masa hazırlatmıştı. Rakıdan tutun masada Türkiye’den her şey vardı. O gün bizi çok güzel ağırladı. Arkadaşlığımız o gün başladı ve Giessen’den ayrılana kadar da görüşmeye devam ettik. 

6 ayın sonunda Giessen Üniversitesi’ni bırakıp Kleinlinden’den ayrıldım ve Münih’e taşındım. Sene 1978, Şubat. Münih Üniversitesi’ne rejisörlük bölümüne kayıt yaptırdım. Hem ortaokulda hem de lisede fotoğrafçılık yaptığım için hep ilgimi çeken bir bölümdü. Denemek istedim. 6 ayın sonunda okul benden Türkiye’ye dönüp staj olarak amatör çekim yapmamı istedi. Bunu kabul etmedim. Çünkü Türkiye’ye dönmek istemiyordum. Bu yüzden bu bölümden de vazgeçtim. 

Ordan Duisburg Üniversitesi’ne geçtim. Bu sefer de diş hekimliğini deneyecektim. Doktorluk da bana göre bir meslek değilmiş. Bu yüzden 6 ay sonra onu da bıraktım. Duisburg Üniversitesi’nde diş hekimliği okurken Krefeld’deki Krefeld Üniversitesi’nin (yeni ismi Niederrhein University of Applied Sciences) mühendislik sınavlarına giriş yapmıştım. Sınavları geçince hazırlığa başladım. 1 yıl hazırlık okudum. Bu seferki bölümüm hayatımda mesleğimi icra edeceğim Tekstil Kimya Yüksek Mühendisliği idi. Krefeld’de Kayseri Lisesi’nden arkadaşım olan Osman Karamanlargil ve Bursalı Ali Ay, Cezmi Krayoğlu, Hamid Gökçen ile paylaşımlı kullanılan bir evde kaldım. Prince Ferdinand Strasse diye bir evdi. Bu evde 6 ay kaldım ve daha sonra üniversitenin yurduna geçtim. 

1979’un sonbaharında hazırlığı bitirdim ve artık normal üniversiteye başladım. Okulun yurdunda en yakın arkadaşım Melih Yermen’le tanıştım. Melih Gaziantep, Besnili’ydi. Abisi Duesseldorf Makina Mühendisliği okurken ailesi Melih'i de gönderiyor. Ablası da Hacettepe’yi bitirip Almanya, Duesseldorf’a master yapmaya geliyor. Okulu bitirdikten sonra da Duesseldorf’ta eczane açıyor ve orda kalıyor. Melih de benimle aynı üniversitede makine mühendisliği okuyordu. Sonra Gladbach üniversitesine geçti. Bizim üniversitede hazırlığı bitirince Gladbach üniversitesi tekrar hazırlık okumaya gerek kalmadan 1. Sınıftan öğrenci kabul ediyordu. Melih orda iktisat okumaya başladı. Aynı zamanda hafta sonları taksi şoförlüğü yapıyordu. Taksi şoförlüğünden arta kalan zamanlarda da ablasına eczanede yardım ediyordu. Melih 3. Sınıfta taksi şoförlüğünden fazla para kazandığından dolayı okulu bırakmaya karar verdi. Melih hala konuştuğumuzda laf arasında pişmanlığını dile getirir. Okulu bitirmemek içinde hep ukde kaldı. 

Okulda günlerim ders çalışmakla geçiyordu, bir gün pişirip 3 gün o yemeği yiyordum. Klasik bir öğrenciydim yani. Yılbaşlarında Krefeld’de McDonald’sda bodyguardlık yapıyordum. Oranın şefi Malatyalı Yılmaz Çam idi, o da bizim okulda okuyordu. Bize haber verirdi ihtiyaç olduğu zamanlar. Yılbaşı günleri McDonald’s çok kalabalık oluyordu, gençler içki içip yağmalama yapıyorlardı, biz de onu engelliyorduk. Sabah 8’den akşam 8’e kadar orda kavga edenleri ayırıyorduk, iyi de para kazanıyordum. 

Ders çalışmanın yanında da mümkün olduğunca arkadaşlarımla vakit geçiriyordum. Ali Ay, Fikri Savaş ve Necmi Kuroğlu ile bir grubumuz vardı. Necmi Kuroğlu, Kuroğlu İnşaat Firması’nın oğluydu. 10 sene önce vefat etti rahmetli Necmi. Hayatının son günlerine kadar da görüşürdük. Çok sevdiğim bir arkadaşımdı. Nur içinde yatsın. 

Her yaz, yaz tatillerinde de Frankfurt Tren İstasyonu’nda 2 ay çalışıyordum. O 2 ayda her sene 20 bin mark para kazanıyordum. Frankfurt’ta çalışırken abimin yanında kalıyordum. İstasyonda 20 tane peron vardı. Her peronda başka bir işçi çalışıyordu. Hepimizin 4 ayaklı elle sürülebilir arabamız vardı. Tren istasyonunun altı çok büyük bir depoydu. Depo bir şirkete bağlıydı ve biz ordan kutular halinde yiyecek, içecek alıyorduk ve el arabasında perakende olarak bu yiyecek, içecekleri satıyorduk. İşimiz bitince depoya asansörle inip el arabalarını koyup, sabah geri alıyorduk. Bir sürü farklı ülkelerden insanla tanışma fırsatı buldum. 

Tren istasyonundayken Emin Sicimoğlu ile yollarımız gene denk geldi. Birbirimizi gördüğümüze şaşırmıştık. Emin ‘Seni kız arkadaşımla tanıştırayım’ dedi ve yanındaki hanımefendiyi tanıştırdı. Daha sonra güldü ve annesi olduğunu söyledi. Annesi o kadar genç gözüküyordu ki hiç belli etmese inanırdım. Emin ile tekrardan görüşmek dileğiyle ayrıldık. O günden beri de maalesef kader bizi Emin’le hiç yan yana getirmedi. 

Bu arada son yaz başka işte çalıştım. Duisburg’ta bir traktör fabrikası’nda 2 ay makine temizliği yaptım. 7 Mart 1984’te de okulu bitirdim, artık sonunda mezun olmuştum. O gün abim beni aradı ve beni Münih’te bir kayak merkezine davet etti. Ödül olarak otel ayarlamış. Birlikte çok güzel bir gün geçirdik. Ben üniversite okurken beni abim hep finanse etti. Mezun olduğumu görmek, onun için büyük bir gurur kaynağıydı. 

Üniversite bitmişti bitmesine, ama ben üzerine devam etmek istiyordum. Bu yüzden Kübel-Stiftung Vakıf Üniversitesi’ne işletme master’ı için başvurdum. Kabulüm geldi, bütün her şeyimi hazırladım. Ve uzun bir süreden sonra Haziran’da Türkiye’ye geri döndüm. Sevgili eşimle bu süre zarfında tanıştım. Ekim’de evli olarak Almanya’ya birlikte dönecektik. 

Bu yazıdan size verebileceğim tavsiye kendinize uygun mesleği bulana kadar aramaya devam edin. Ne demiş Konfüçyüs: ‘Sevdiğin bir işte çalışırsan, hayatının geri kalanında bir gün bile çalışmak zorunda kalmazsın’. Ben sevdiğim mesleği uzun uğraşlar sonunda arayıp bulmuştum. Şimdi ise Bursa'da bir tekstil firması sahibiyim. 

Bir sonraki yazıda sevgili eşimle Almanya'da ben master yaparken neler oldu, onları anlatacağım. O zamana kadar hoçakalın.. 

Bir Cevap Yazın

*E-Posta adresiniz gösterilmez.

Oturum Aç

Şifremi Unuttum

İçeriği Şikayet Et