İlginç Bilgiler

Siyah Giyen Adamların Gizemi | Uzaylılar Aramızda Mı?


Aralık 14, 2023 / 402 Görüntüleme / 0 Yorum

Birkaç gün önce gökyüzünde tanımlanamaz bir nesneyle ya da dış dünyadan bir varlıkla karşılaşmanızın ardından, evinizin kapısının beklenmeyen bir ziyaretçi tarafından çalındığı bir an yaşarsınız. 

Kapı çalındığında, sıradan bir misafirin olmadığını sezgilerinizle anlarsınız. Kapıyı açıp açmamak konusunda ikilemde kalırsınız. Camdan dışarıya baktığınızda, kimin geldiğini keşfetmeye çalışırken, evinizin önünde duran eski model bir siyah araç görürsünüz. İçgüdünüz, kapıyı açmanız gerektiğini söyler.

Kapıyı araladığınızda, karşınızda ince bir siyah kravat takan, güneş gözlüklü, beyaz gömlekli iki soluk yüzlü adam durmaktadır. Bu kişiler, yetkili olduklarını belirten kimliklerini göstererek, içeri girmeleri gerektiğini ifade ederler. İstekli olmasanız da, onları evinize almak zorunda kalırsınız. İçeri giren bu iki kişi, evinizde sanki kendi evleriymiş gibi rahat hareket eder ve sizi bir sandalyeye oturturlar. Bir saat boyunca sizi sürekli tehdit ederler. Söyledikleri her kelime, soğuk ve ürkütücüdür; sizin ve ailenizin güvenliği onlar için önemsizdir.

Gördüğünüz tanımlanamaz nesne hakkında bilgilerinizi paylaşmanızı, varsa kanıtları sunmanızı isterler. Aynı zamanda bu konuda kimlerle konuştuğunuzu, bu kişilerin isimlerini ve adreslerini talep ederler. Konuşmaları monoton ve duygusuzdur. İstediği bilgileri aldıktan ve sizi gelecekte neler beklediği konusunda uyardıktan sonra, aniden ayrılırlar. Kapıda bekleyen eski model siyah araçlarına biner ve gözden kaybolurlar.

Bunlar, efsanevi siyah giyimli adamlardır.

''Siyah giyen adamlar" veya daha yaygın adıyla "Men in Black" (MIB), UFO gözlemleri ve paranormal olaylarla ilişkilendirilen gizemli figürlerdir. Bu konsept, özellikle UFO topluluğu ve komplo teorisyenleri arasında popülerdir.

UFO gözlemleri ve paranormal olaylarla ilişkili gizemli bir fenomen olarak yıllardır popüler kültürde ve komplo teorilerinde yer almakta olan siyah giyen adamlar 1950'lerden bu yana, bu esrarengiz figürler, görgü tanıklarının anlatımlarında sıkça karşımıza çıkar. Siyah takım elbiseleri, resmi tavırları ve tehditkâr yaklaşımlarıyla tanımlanan bu şahıslar, UFO gözlemlerinin ardından ortaya çıkarak, tanıkları susmaya zorlamakla ilişkilendirilir. Ancak, bu figürlerin gerçekliği hâlâ tartışmalı bir konudur. Bu makalede, Men in Black fenomeninin kökenine, onlarla ilgili komplo teorilerine ve popüler kültürdeki yerine derinlemesine bir bakış atacağız.

Haluk Özdil'in Siyah Giyen Adamlar ile Karşılaması

Haluk Özdil

Yazımızda bahsedeceğimiz ilk olayımız ülkemizden.

Araştırmacı yazar Haluk Özdil konuk olduğu bir YouTube kanalında (Z Talk) yaşadığı olayı şu şekilde anlatıyor.

''2001 yılında bir gece bir telefon geldi. Gelen telefon şu: ''Haluk çok çabuk olarak buraya gel ben İstanbul Bakırköy'deyim.'' Patron Kumburgaz'da dedim ''abi gecenin körü.'' ''Olmaz'' dedi ''çok acil.'' O zaman korktum dedim herhalde ölüm falan Allah korusun bir şey var dedim. ''Gel anlatacağım'' dedi. Peki dedim arabaya atladım. Gittik gecenin köründe dediğim gibi villa kapıdaki bekçi normal yani tavırları hani şey yok öyle bir korku yok. Dedim ''bir şey mi var?'' ''Yok abi'' falan dedi. Tamam içeri girdim ve o anda kapı açıldığı andan itibaren patronum ve oğulları oturuyor ama çok tedirginler. Aslında böyle şeylerden korkacak insanlar değiller. Çünkü çok sert bir hayattan gelmeler yani çok sert insanlar. ''Ne oldu abi?'' dedim. Dedi ''gel seyret.'' Videoyu koydu ve ben seyrettim. Ne gördüm biliyor musunuz? O Kumburgaz'da tam bizim balkonun önünde oturuyorsunuz deniz ayağınızın altında. Deniz yarılıyor 4 tane cisim çıkıyor. 2 tanesi tabak biçiminde 1 tanesi kırmızı yuvarlak. 1 tanesi de Puro. Puro biçiminde olan yüzlerce metre uzunluğunda ekrana sığmamış. Bakın bunları filmlerde göremezsiniz. Cisimler dans ediyor adeta. U çizmişler daire çizmişler. Resmen gel bizi çek demişler. O zaman eski tip videolar var biliyorsunuz kameraları yani dijital değil hiçbir şey. Ama görüntüler çok net inanılmaz netlikte yani. Hollywood filmlerinde yok böyle bir şey. Neyse yalnız gittiğimde çok kötü çürük yumurta kokusu vardı. Dedim ''bu ne? evin içinde mi?'' ''Hayır'' dedi. Denizden onlar çıktıktan sonra iğrenç bir çürük koku gelmiş. ''Çürük yumurta kokusu var. Hala da gitmedi'' dedi. Daha sonra araştırdığımda bunu öğrendim o tür araçlar (UFO) denizin dibindeki üslerden diyelim. Oradan çıktıklarında Magma tabakasına yakın olduklarından, metan gazı kokusuymuş o. Deprem sonrası da çıkarmış. Bunu da öğrenmiş oldum. Peki ne oldu derseniz. Dedik bunu basına duyuralım. Dönemin en çok popüler olan bir kanalını aradık. Ondan sonra bir hanım çıktı. Nedir konu? dedi. Dedim böyle böyle kaset elimizde. Dedim ''herhâlde dünyada tektir böyle bir şey.'' Dedi ''aa çok ilginç hemen size yarın adam göndericez.'' Sabah bir daha aradım size eleman gönderiyoruz gelecekler dedi. Bak aradığım yer Mecidiyeköy. Biz Kumburgaz'dayız. En az 3 saat mesafe var. Tamam dedik bekliyoruz 20 dakika sonra kapı çaldı. 2 tane uzun boylu. 3. kişi de arabanın önünde bekliyor. Araba da siyah bir jeep. Çok komik filmlerdeki gibi. Ve garip olan şu ki hakikaten bunlar siyah takım elbiseli ama kravatsızlar. Siyah gözlüğü var, güneş gözlüğü. Bizi dedi kanaldan gönderdiler. Bir kaset varmış. Dedim ki hocam oradan burası 3 saat siz 20 dakikada geldiniz. Nasıl oldu bu iş? İnanmadım yani açıkçası. Biz dedi burada çekimdeydik, yakınlarda bir yerde. O yüzden bize haber verdiler buraya yönlendirdiler. Mantıklı bir açıklama ama adamlara bakıyorsun hiç muhabir tipi filan yok adamlarda. Adamlar sadece filmlerdeki ajanlara benziyorlar. Yani hiç muhabir olacak tip değiller. Kimlik rica edeyim dedim. Sonuçta basından gelme biriyim bilirim o dönemin kimliklerini.  Çıkardılar gerçek kimlikler. Ondan sonra kadının ismini verdiler. Dediler işte Ayten Hanım gönderdi. O zaman buyurun dedim. Merak etmeyin kopyalayıp size geri getireceğiz kaseti dediler. Yarın elinizde olur dediler. Tabi verdik ertesi gün oldu. Hiçbir şey yok. Bir gün daha bekledik. Dedik hiçbir şey yok. Patronum isyan etti bende isyan ettim niye haber çıkmıyor diye. Haberlere de çıkmadı. Hiçbir şey yok. Aradık Televizyon kanalını Ayten Hanım çıktı telefona. Dedim ne oldu? Biz kaseti gönderdik ama ne kaset geldi ne haber çıktı? Hiç olmazsa kaseti alalım haber yapmıyorsanız. Bana verdiği cevap şu oldu: ''Ben yayın yönetmenimle konuştum. Bu konuları çok uç noktalarda fantezi görüyor. O yüzdende beni ilgilendirmiyor dediği için size adam göndermedik.'' 

Sunucu: Size gelenler kimlerdi peki?

Haluk Özdil: Bunu hiçbir zaman öğrenemedik. Demek ki birileri bu konuları Türkiye'de izliyor. Demek ki birileri bu konularda konuşanları izliyor.

Sunucu: O zaman birileri bu konuların bilinmesini istemiyor.

Haluk Özdil: Tabi ki. İstenmediği için o kaset alındı ve yok edildi. 

Haluk Özdil'in konuşmasını bu link üzerinden izleyebilirsiniz (9:56 itibariyle)

Siyah Giyen Adamlar Kimdir?

Siyah giyen adamlar

"Siyah giyen adamlar" terimi, 1950'lerde UFO görgü tanıklarının anlatımlarıyla popüler hale geldi. Bu kişiler, genellikle siyah takım elbise giymiş, resmi görünümlü adamlar olarak tasvir edilir. Bu figürler, UFO gözlemleri ve yabancı varlık karşılaşmalarını araştırdıkları iddia edilir.

UFO araştırmacıları ve meraklıları arasında süregelen en çekişmeli meselelerden biridir. Bu gizemli varlıklar ve onların eylemleri hakkında sayısız söylenti ve hikâye mevcuttur. Bu anlatılar, 1950'lerin başlarına ve hatta bazen daha da eski zamanlara dayanır. Örneğin, 1949'da bir çiftçinin çölde tuhaf bir şey gördüğünü iddia etmesinin ardından onu ziyaret ettikleri rivayet edilir. Zamanla, bu ve benzeri hikayeler değişime uğramış, ancak asıl gerçeklik her zaman gizemini korumuştur. Peki, bu esrarengiz figürler neden "siyah giyimli adamlar" olarak adlandırılır? Bu makalede, bu sorunun yanıtlarını arayacağız.

UFO görülmelerinin ve inişlerin gerçekleştiği her bölgede, bu gizemli adamların izlerine sıklıkla rastlanır. Araştırmalar yapar, kanıtlar toplar ve tüm bunları büyük bir gizlilik içinde gerçekleştirirler. Yürüttükleri çalışmaları gizli tutmak zorunda olduklarından, kendilerini kamufle etme konusunda oldukça yeteneklidirler. 

Bu kişiler, kılık değiştirmede ustalık gösterir; bazen bir su tesisatçısı, bir şapka satıcısı ya da köşe başında simit satan bir esnaf olarak karşımıza çıkabilirler, hatta bir elektrik tamircisi kılığında evinize kadar gelebilirler. Ancak, kim olduklarını, neden orada bulunduklarını, kim ya da ne için hizmet ettiklerini anlamak neredeyse imkânsızdır. 

Onlar siyah elbiselerini çıkarıp, sıradan bir insan gibi aramıza karıştıklarında, daha önceki rollerini de geride bırakırlar. Sadece kılık değiştirmede değil, karakterlerini de ustalıkla değiştirebilir, üstlendikleri rolü kusursuzca oynayarak insanlarla kolayca iletişim kurabilir ve onlara samimi bir şekilde yaklaşabilirler.

1960'ta New York'un küçük bir kasabasında meydana gelen bir UFO vakası, görgü tanığı tarafından pek fazla paylaşılmak istenmeyen olağanüstü bir olaydı. Olayın yaşandığı saatler sonrasında, bölgede elektrik kaçağı olup olmadığını kontrol etmek amacıyla bir ekip gönderildi. Ancak bu ekip sıradan elektrikçiler değildi; onlar, elektrikçi kılığında gelen siyah giyimli adamlardı. 

Elektrikçi tulumları ve araç gereçleriyle sahaya giren bu kişiler, ne yapacaklarını ve nereye bakacaklarını tam olarak biliyorlardı. Kısa süre içinde, görgü tanığıyla dostane bir ilişki kurarak, ondan UFO olayıyla ilgili gördüklerini ve bilgilerini almaya başladılar. İstediklerini elde ettikten sonra sessizce olay yerinden ayrıldılar. Peki, bu olay nasıl gün yüzüne çıktı ve bizler onların gerçekte siyah giyimli adamlar olduğunu nasıl anladık? 

Olay yerinde bulunanlar siyah giyimli adamlardı. Çünkü gerçek elektrikçilerin gelmesinden sadece 20 dakika önce oradaydılar. Onlar, gördükleri bilgileri topladıktan kısa süre sonra oradan ayrıldılar.  UFO olaylarının olduğu her yerde, siyah giyimli adamlar bir şekilde ortaya çıkarlar. 

Onlar, kimsenin fark etmediği ya da önemsemediği detayları ilk görenler ve toplayanlardır. Ne toplamaları gerektiğini bilirler ve gerekirse bilgiyi gizlice elde ederler. İstihbarat toplamak veya gerekli bilgiye ulaşmak için her türlü yöntemi kullanırlar.

Onlar, girmeleri gereken mekânı 24 saat boyunca izler, içeride bulunan kişilerin tüm rutinlerini öğrenirler. Zaman ve mekân uygun olduğunda, elde etmeleri gereken her şeyi alarak, hızlı ve iz bırakmadan ortadan kaybolurlar. Bu, onların klasik sızma yöntemlerinden biridir ve sayısız yöntemleri vardır.

Siyah giyen adamların genel olarak görgü tanıklarını ziyaret ettiği ve UFO'larla ilgili deneyimleri hakkında konuşmaları engellemeye çalıştığı belirtilir. 

1970 yılında, bir UFO inişine tanık olan iki kişi, iniş yapan UFO'dan çıkan varlıklardan bir nesne almışlardı. Bu olay basına yansısa da, basın bir şekilde susturulmuş ve olay üzerine gidilmemişti. Ancak Hava Kuvvetleri, bu iki kişinin elde ettiği nesnenin farkındaydı. Bu kişiler, nesneyi yetkililere vermeyi reddedince, siyah giyimli adamlar devreye girdi. Onlar, tehdit ve sindirme yoluyla nesneyi almışlardı. Hava Kuvvetleri, bu nesnenin yüksek teknolojili bir alet veya silah olduğunu düşünerek, siyah giyimli adamları bu olayda kullanmıştı. Peki, siyah giyimli adamlar, istediklerini almak için ne kadar ileri gidebilirlerdi? İstediklerine ulaşmak için birini öldürebilirler miydi? Bu soruların cevapları, hâlâ tam olarak bilinmemekte ve spekülasyon konusudur.

Siyah giyinen adamların bir olay sırasında birini öldürdüklerine dair doğrulanmış bir bilgi bulunmamakla birlikte, bu olasılığın tamamen dışlanamayacağı da bir gerçek. Gizlilikle yürütülen faaliyetlerinde tam olarak neler yaptıklarını bilmiyoruz. Onlar, elde etmeleri gereken bilgiye, açlıktan ölen bir yırtıcı hayvanın avına bakar gibi odaklanırlar ve amacına ulaşana kadar taktiklerini artırırlar.

İlk olarak, görgü tanıklarının ne bildiğini ve ne yaptığını öğrenmek için gözlem ve not alırlar. Ardından sorgulamaya geçerler. Sorgulama teknikleri, dost canlısından sert yaklaşımlara kadar değişebilir. Ancak, eğer geleneksel yöntemler işe yaramazsa, yüzleri ve tavırları hızla değişebilir ve korkutma taktiklerine başvurabilirler.

Bazı hikayelerde, bu kişilerin tehditkâr ve korkutucu olduğu, bazen de tuhaf ve mekanik bir davranış sergilediği anlatılır. 

1953 yılında, Albert Bender adında bir UFO araştırmacısı, siyah giyimli üç gizemli adam tarafından ziyaret edildiğini iddia etti. Bu olayın kendisini o kadar korkuttuğunu belirtti ki, artık UFO araştırmak istemiyordu. Daha sonra benzer karşılaşmaları başkaları da rapor etmeye başladı ve zaman içinde bu tür hikâyelere dair örnekler bulundu.

Eğer karşılarındaki kişi korkutma yöntemlerine direnç gösterirse, daha gizli ve derinlikli yöntemlere geçerler. Bu aşamada yapılanların detayları ise sadece onlar tarafından bilinir. Peki, siyah giyinen adamların görevleri kim tarafından belirleniyor ve bu görevler nasıl icra ediliyor?

Siyah giyinen adamlar, eşit düzeyde eğitim almış bireylerden oluşur ve aralarındaki tek fark yetenekleridir. Bir olay meydana geldiğinde, olayın aciliyetine göre hareket edilir. Eğer durum acilse, hemen bir ekip gönderilir. Acil olmayan durumlarda ise detaylı planlama yapılır. Bu süreçte, olayın yaşandığı kişilerin ve onların aile ve arkadaş çevresinin bilgileri toplanır.

Siyah giyinen adamlar, görevleri için değişik kod sistemleri kullanma yetkisine sahiptirler. Eğer bir mekân acil olarak incelenmesi gerekiyorsa, o mekân anında askeri kontrol altına alınabilir. Bu durumda, mekâna istedikleri gibi girme, orada bulunanları dışarı çıkarma veya gerekirse mekânı yıkma hakkına sahip olurlar. Bu gizemli figürlerin görevleri ve operasyonları, gizemini korumaya devam ederken, onların gerçekleştirdiği faaliyetlerin kapsamı ve yöntemleri hakkında daha fazla bilgi edinmek her zaman merak konusu olmuştur.

1967 Ekim'inde, Ohio'da bir adam işten eve dönüyordu. Dairesinin kapısını açtığında, oturma odasında bir davetsiz misafirle karşılaştı. Adam şöyle dedi: "Sanırım hepsi siyahtı giyinmişti. Yüzünü göremedim ama yaklaşık 1,75 metre boyundaydı. Işık düğmesini aramaya başladığım sırada fotoğrafımı çekti. Öyle parlak bir ışık flaşı vardı ki, hiçbir şey göremedim." Yabancı onun yanından hızla geçerek açık kapıdan çıktı. Hiçbir şey çalınmamıştı.

Bu fotoğrafçılar, garip bir şeye tanık olan ev sahiplerinin evlerinin fotoğraflarını da çekerlerdi. Siyah Cadillac'larla gelir, büyük bir tripot ve ağır bir kamera çıkarır, onu tripoda yerleştirir, evin bir fotoğrafını çeker, sonra hepsini tekrar arabaya koyar ve kapıya hiç uğramadan ya da onlarla temasa geçmeden hızla uzaklaşırlardı.

Bazıları, yeni bir bebek sahibi olan tanıkların evine gidip profesyonel fotoğrafçı olduklarını ve fotoğraf çekmek istediklerini söylerdi. Yeni ebeveynler memnun olur ve bunu kabul ederdi, adamlar ekipmanlarını kurar ve fotoğrafları çeker, insanlara komşu bir kasabanın listelendiği bir iş kartı verir, sonra arabalarına binip gider ve fotoğrafları satmak için asla geri dönmezlerdi.

Başka tuhaf olaylarda "Fantom Sayaç Okuyucuları" olarak adlandırılan vakalardır. Bu olaylarda, tulum giymiş bir adam, banliyödeki bir evin kapısını çalar ve elektrik ya da gaz sayacını okumak için geldiğini söyler. Adam bodruma iner ve geri çıkmaz. Saatler geçtikten sonra evin sahipleri onu kontrol etmek için aşağı iner. Adam tamamen kaybolur ve bodrumdan çıkış olmamasına rağmen bir daha asla görülmez. Diğer zamanlarda ise, kapıyı açtıklarında adam merdivenlerden çıkmaya başlamış olur. Ayrıca, siyah limuzin kullanan bronzlaşmış adamların nüfus sayım memuru olduklarını iddia ettikleri vakalar da bildirilmiştir.

1982 yılının sonlarına doğru New Mexico'da gerçekleşen bir UFO vakası, yerel halk arasında büyük bir merak uyandırmıştı. Gökyüzünde görülen UFO'dan düşen ve bir kişinin arazisine çarpan tanımlanamayan bir nesne, yerel polis şefi tarafından da incelenmişti. Olayın kayıtlara geçirilmesinin ardından, siyah giyimli adamlar olay yerine varmıştı. Düşen nesne, üzerinde hiçbir yazı bulunmayan yuvarlak bir kapsüldü. Siyah giyimli adamların nesnenin düştüğü yere girmeleriyle, olay yerine ulaşan Şerif, onların oraya nasıl geldiklerini ve olaydan nasıl haberdar olduklarını sorguladı. Onların verdiği cevap, düşen bir uçak parçasının bildirimi üzerine hareket ettikleri yönündeydi, ancak bu gerçeği yansıtmıyordu.

Çevrede yaşayan insanlar, olayı duymuş ve olay yerine gelmişlerdi. Merakları artan insanlar, bölgeden uzaklaşmaları istense de gitmek istememişlerdi. Bu sırada, "USDL 10" kodu kullanılarak olay yeri askeri bölge ilan edildi ve Ulusal Güvenlik savunma bölgesi olduğu belirtilerek insanlar oradan ayrılmaya başladılar.

Ağır ve değişik girinti ve çıkıntılara sahip olan kapsül ne olduğu veya ne amaçla kullanıldığı bilinmeyen bir objeydi. Kapsül, inceleme için Sandia Ulusal Laboratuvarlarına gönderildi ve daha sonra Los Alamos'a taşındı. Ancak bu kapsül hakkında daha fazla bilgiye ulaşılamadı.

Siyah giyimli adamlar, bu olayda da etkin bir şekilde rol oynadılar. Günümüzde internet üzerinde siyah giyimli adamların fotoğraflarına rastlamak mümkün, ancak bu fotoğrafların ne kadarı gerçek ne kadarı kurgu, bu hala bir muamma.

Siyah Giyen Adamlar

Siyah Giyen Adamlar Aslında Uzaylılar mı?

Siyah giyen adamlar hakkında pek çok komplo teorisi bulunmaktadır. Bazıları bunları hükümet ajanları veya gizli örgütlerin üyeleri olarak görürken, bazıları ise onları dünya dışı varlıklar veya zaman yolcuları olarak tanımlar.

Onların dünya dışı varlıklar olduğuna inanan bazı insanların anlatımlarına göre, bu varlıklar uzaylılarla iletişim kuran veya bu tür olaylara tanıklık eden insanların peşine düşerler. Bu varlıkların yeryüzünde her yerde bulunabileceği ve eski model arabalar kullandıkları, teknolojik aletlerden uzak durdukları ifade ediliyor. Sıradan görünümleriyle, solgun yüzlü, siyah takım elbise giymiş bu varlıkların ne zaman, nerede karşınıza çıkacağını tahmin etmek zor.

Siyah giyen adamlar uzaylılar mı?

Bu varlıkların görevlerinden biri, kalabalık yerlerde insanların enerjilerini hissetmek ve düşüncelerini okumak olduğu iddia ediliyor. Bu sayede, önceki UFO karşılaşmaları veya benzer olaylar yaşamış kişileri tespit edebilirler. Kalabalık bir ortamda, şapkalı, sakalsız, bıyıksız, soluk yüzlü bir varlıkla göz göze geldiğinizde, bu varlığın düşüncelerinizi okuyor olabileceği düşünülüyor.

İnsanlık var olduğundan beri aramızda oldukları söylenen bu varlıklar, bazıları dünyamızı terk ederken bazıları bizimle birlikte yaşamaya devam etmiş. Yeraltına çekilen bu dünya dışı varlıkların yeryüzündeki temsilcileri olarak siyah giyimli adamlar görülüyor. İnsan olsun ya da olmasın, siyah giyimli adamlar, bizim bilmediğimiz bilgilerle aramızda insan gibi yaşamaktalar. Eğer bir gün bir dünya dışı varlık tarafından kaçırılırsanız ya da onlardan bilgi alırsanız, karşılaşacağınız ilk figürlerin siyah giyimli adamlar olabileceği düşünülüyor.

Genellikle iki ya da üç kişilik gruplar halinde seyahat ederlerdi ve tanıkları alay ettikleri konularda, sadece tanıkların bildiği şeyleri bilme konusunda bir yetenekleri vardı. Hatta bazıları, iz bırakmadan görünüp kaybolabilme yetenekleriyle illüzyon ustası olduklarını bile iddia etti. Bazıları onların sofistike cihazlar taşıdıklarını rapor etti ve bir kadın, siyah giyen adamların hafızasının bir kısmını sildiğini öne sürdü. 

Bazı siyah giyen adamların hava kuvvetleri ya da askeri üniformalar giydikleri bildirilmiş, ancak her zaman ufak bir yanlışlık olduğu belirtilmiştir; rütbelerin yanlış yerde olması, yanlış ayakkabı giymeleri ya da bir askeri yetkilinin kullanmayacağı bir araba sürmeleri gibi. 

Minnesota, Owatonna'dan Bayan Ralph Butler, 1967 Mayıs'ında kendisini ziyaret eden ve Richard French adını kullanan bir subaydan bahsetti. 1.75m boyunda, zeytin rengi bir cilt, koyu uzun saçları ve sivri bir yüzü vardı. Giysileri yepyeni görünüyordu, hatta ayakkabılarının tabanları bile temiz ve çiziksizdi. Bayan Butler ona biraz Jello teklif ettiğinde, Jello'yu içmeye çalışmış ve daha önce hiç görmemiş gibi davranmıştı. Bu garip adamlar, yetkilileri ve otorite figürlerini taklit ederken de Siyah Giyimli Adamlar olarak adlandırılıyor. 

(Jello, 1897 yılında Pearle Wait tarafından icat edildi ve 1930 yılına kadar Amerika'da tamamen yaygınlaştı ve popüler hale geldi.) 

Siyah giyen adamların tuhaf yeme davranışları olduğu söylenir; tanıklar, çatal ve bıçak kullanmayı bilmediklerini, bir garsonun adama biftek nasıl kesileceğini göstermek zorunda kaldığını söyler. Yiyeceklerini çiğnemezler, sadece yutkunurlarmış. Birçok kişi onları, insan taklidi yapmaya çalışan bilinmeyen kökenli gizemli varlıklar olarak düşünmüştür.

Mothman ile Siyah Giyen Adamların Bağlantısı

UFO araştırmacıları ve yazarları, bu fenomeni detaylı bir şekilde incelemiş ve konu hakkında kitaplar yazmıştır. 

Bu kişiler arasında John Keel ve Gray Barker gibi isimler öne çıkar. 

John Keel aynı zamanda The Mothman Prophecies kitabını yazan bir yazardır. Ve kitabında Mothman yaratığının ortaya çıktığı dönemlerde aynı zamanda siyah giyen adam vakalarının da çok görüldüğünden bahsetmiştir.

John Keel, Mothman'ın baş araştırmacısı ve "The Mothman Prophecies" kitabının yazarı, bu tür raporları araştırdı ve "Men In Black" (Siyah Giyimli Adamlar) terimini popüler hale getirdi. Ayrıca "MIB" kısaltmasını da tanıttı. Bu ifadeyi, tehditkâr ve gizemli yabancılar ya da sahtekârlar hakkındaki raporlar için genel bir etiket olarak kullandı.

Mothman 46 kişinin ölümüne sebep olduğu iddia edilen, tüm şehri korkutarak etkisi altına alan, adına müze kurulan, üzerine filmler çekilip kitaplar yazılan, heykeli Point Pleasant kasabasının göbeğine dikilen efsanevi bir yaratıktır. 

Bu link üzerinden Mothman ile ilgili makalemizi okuyabilirsiniz.

Dünya dışı bir varlık olduğu düşünüldüğünden dolayı bu meseleye de siyah giyen adamların karışması çok olağandır. Hatta Mothman için açılan müzede siyah giyen adamlar hakkında bir poster bulunur.

Mothman müzesindeki siyah giyen adam posteri

Point Pleasant, Batı Virginia'da 1966 ve 67 yıllarında, baştan aşağı siyah takım elbise, beyaz gömlek, siyah kravat ve siyah ayakkabı giymiş, kusursuz görünümlü ama dönemin modasından oldukça uzak olduğu belirtilen tanımlanamayan kişilerin sık sık görüldüğü bildirildi.

Bu kişilerin Mothman hakkında insanlara sorular sorduğu ve onlara bu konuda konuşmamalarını söyledikleri iddia ediliyor. Sadece gazeteci Mary Hyre'ı ziyaret edip yaratık hakkında ona sorular sormakla kalmamış, aynı zamanda Mothman tanıklarından Connie Carpenter gibi kişilere tehditlerde bulundukları söyleniyor.

Mary Hyre'ın arkadaşı Dottie Campbell, siyah giyimli adamlar hakkında röportajlarında konuştu. Campbell, kendisinin ve Mary'nin bu kişilerden çok korktuğunu ve Hyre'ın ona bu garip adamların gözlerini hiç kırpmadıklarını söylediğini belirtti.

Mothman tanığı Linda Scarberry bir röportajda şöyle dedi: "onlar siyah takım elbise, siyah şapka ve güneş gözlüğü giyerdi. Siyah arabalar kullanırlardı. Sanırım Cadillac'lar. ... İnsan gibi görünüyorlardı ama ciltleri biraz saydamdı. Ellerindeki damarlar çok net görünüyordu. Parmakları normal bir insanınkinden daha uzundu. Babam onlarla tokalaştı ve tokalaşmalarının garip olduğunu söyledi. Ne yapacaklarını veya nasıl tokalaşacaklarını bilmiyor gibiydiler."

Scarberry şöyle devam etti: "Arabalarından biri bizi takip ediyordu. Arabada üç adam vardı. ... siyah giyen adamlar, bir restoranın sürücü servisine kadar bizi takip etti. Arkamıza dönmeye korkuyorduk, sadece aynadan onlara bakıyorduk."

Mothman tanıkları olan Steve ve Mary Mallette'i ziyaret eden bir adam ve bir kadın, onların fotoğrafını çekmek istediler. Mallette'ler, Volkswagen'in plakasını not aldılar ancak polis, plaka numarasının mevcut olmadığını söyledi.

Yazar John Kell ile Siyah Giyen Adamların Karşılaşması

The Mothman Prophecies

The Mothman Prophecies kitabının yazarı John Keel, Siyah Giyimli Adamlar'ı yüzleşmek amacıyla takip ederdi. Birçok kasabadaki yerel polisi onları aramak için seferber etmişti. Batı Virginia ve Ohio'dayken, insanlar onun oteline telefon edip siyah giyen adamların orada olduğunu söylerlerdi; o da hemen o yere giderdi, ancak her seferinde oraya vardığında onlar çoktan gitmiş olurlardı.

John Keel, siyah giyen adamlar'ın genellikle siyah Cadillac'lar kullandıklarının rapor edildiğini söyledi. Ancak, Keel siyah giyen adamlar'in bu arabaları kullandıkları hakkında makaleler yazmaya başladığında, onların Volkswagen'lere geçtikleri söylenir. Kullandıkları arabaların çoğunlukla hiç kimsenin üzerine kaydedilmemiş plakaları olurdu.

1967 ilkbaharında bir öğleden sonra, John Keel ve bir kadın arkadaşı, New York'taki 42. Cadde ve 3. Caddede yürürken, sivri yüzlü bir yabancı, bilinçli bir şekilde onların fotoğrafını çekti ve sonra dönüp kaçtı. Adam, üzerine uymayan bir spor ceket ve pantolon giyiyordu.

Siyah Giyen Adamların Popüler Kültürdeki Yeri

Siyah giyen adamlar fenomeni, çeşitli filmler, TV şovları ve kitaplarda işlenmiştir. En bilinen örneklerden biri, aynı adı taşıyan ve UFO olaylarıyla mücadele eden gizli bir ajan grubunu konu alan "Men in Black" film serisidir. Hatta 2. seri de Agent M rolünde popun kralı olarak anılan Michael Jackson rol almıştır.

Siyah Giyimli Adamlar'ın ilk film görünümü, 1980 yapımı Hangar 18 filminde oldu. Bu filmde, dört Siyah Giyimli Adam rolünde oyuncular vardı. Filmin başkahramanlarını takip ediyor ve onların gerçeği öğrenmelerini engellemeye çalışıyorlardı.

Daha sonra, Siyah Giyimli Adamlar, John Sayles'ın 1984 yapımı The Brother from Another Planet filminde yer aldı. Bu filmde, John Sayles ve David Strathairn, ikisi de Siyah Giyimli Adam olarak adlandırıldı ve bir kaçmış uzaylı köleyi arayan uzaylıları canlandırdılar.

"The X-Files" dizisinin 3. sezonunun 20. bölümü olan "Jose Chung's From Outer Space" bölümünde, siyah takım elbise, şapka ve eldiven giyen bir adam, bölümdeki bir karakteri, yaşadığı uzaylı kaçırılma deneyimini paylaşmaması konusunda uyarıp tehdit ediyor. Bölümde ayrıca başka bir Siyah Giyimli Adam karakteri de yer alıyor ve bu rolü Alex Trebek oynuyor. İlk Siyah Giyimli Adam karakterini ise Jesse Ventura canlandırıyor.

The X files - Alex Trebek

İngiliz televizyon dizisi "Doctor Who", siyah takım elbise giymiş gibi görünen, The Silence adında bir uzaylı ırkını içerir. Bu varlıklar, insanlık tarihini kendi amaçları doğrultusunda gizlice değiştirirler ve onları gören kişiler tarafından hatırlanamazlar. Varlıklarının tek izi, görünüşlerinin belirsiz bir hatırası ya da bilinçaltı imajı, ya da karşılaşmaları sırasında bıraktıkları hipnotik önerilerdir. The Silence'ın konsepti ve görünüşü, kısmen Siyah Giyimli Adamlar efsanesinden esinlenmiştir.

"Half-Life" video oyun serisinde Michael Shapiro tarafından seslendirilen G-Man, gizemli ve tekrar eden bir karakterdir. "Karanlık, aradüzeyli bir bürokrat" olarak tanımlanan G-Man, normal insanlardan farklı tuhaf davranışlar sergileyen ve sıra dışı yeteneklere sahip bir karakterdir.

"Half-Life" serisinin hikayesi boyunca G-Man, bir gözlemci ve işveren rolünde bulunur - oyuncu karakteri Gordon Freeman'ın oyun dünyasına girişini veya çıkışını birkaç kez kontrol eder ve Freeman ile yaptığı monologlar serinin genel anlatısındaki önemini ortaya koyar. G-Man, görünmeyen bir yüksek otoriteye, basitçe "işverenlerim" olarak bahsettiği bir gruba cevap verdiğini iddia eder. Gizemli doğası, onu "Half-Life" serisinin bir ikonu haline getirmiş, kimliği ve motivasyonları neredeyse tamamen açıklanmamıştır.

Konuşma tarzının, kriptik sınırlarında olması ve görünüşü, çeşitli raporlardaki Siyah Giyimli Adamların davranışlarına gönderme yapar. G-Man'in yaşlanmadığı ve fiziksel durumunun "Half-Life" ve "Half-Life 2" arasında geçen yaklaşık yirmi yıl içinde değişmediği, "Episode One" web sitesine göre belirtilir.

Touhou Project'in dövüş oyunu "Urban Legend in Limbo", Mamizou Futatsuiwa'nın şehir efsanesi olarak Siyah Giyimli Adam'ı özelliklendirir.

Siyah giyen adamlar hakkındaki anlatımlar, genellikle bireysel tanıklıklar ve anekdotlara dayanmaktadır ve bu yüzden objektif bir gerçeklik testinden geçmek zordur.

Bu nedenle, bu figürlerin varlığı büyük ölçüde spekülatif ve tartışmalı olsa da onlarla karşılaşan insanların hayatlarına bıraktıkları izler aşikardır.

Peki bu adamlar gerçek mi, yoksa efsane miydi? Yoksa bir hükümet projesinin ürünü mü; bu soruların cevapları hâlâ gizemini koruyor. Ancak bir gerçek var ki, siyah giyen adamlar, insan zihninin karanlık köşelerinde yer alan ve gerçeklik ile hayal arasında bir köprü kuran, kışkırtıcı bir merak unsuru olarak karşımıza çıkmaya devam ediyor. Onların hikayesi, belki de en çok, bilinmeyene duyduğumuz sonsuz merakımız ve anlam arayışımız hakkında bir şeyler söylüyor. Kim olduklarını, nereden geldiklerini veya gerçek amacı ne olursa olsun, siyah giyen adamlar, modern mitolojimizin unutulmaz karakterleri olarak hafızalarımızda yer edinmiş durumda. Onların sır perdesi aralandığında, belki de insanlık, kendi varoluşunun daha derin anlamlarını keşfetme fırsatı bulacak.

Yazımızı Mothman müzesinde yer alan siyah giyen adamlar hakkındaki posterin son kısmındaki ifadelerle bitirelim.

''Bazıları onların uzaylı olduğunu düşünüyordu. Bazıları onların hükümet ajanı olduğunu düşünüyordu. Bazıları ise onların manevi bir alemden geldiklerini düşünüyordu. Her kim olursa olsun, Point Pleasant sokaklarında dolaşan bu gizemli adamlar tanık olanlar üzerinde güçlü bir izlenim bıraktılar'' 

Belli mi olur, belki bir gün gökyüzünde beklenmedik bir UFO olayına tanık olduğunuz o sessiz gecede, gizemle dolu bir hikâyenin başlangıcı olarak kapınız, beklenmedik ziyaretçiler tarafından çalınabilir. Bu an, efsanelerin gerçekle buluştuğu, bilinmeyenle yüz yüze geldiğiniz o eşsiz an olabilir... 

Hoşça kalın, gizemle kalın...

Bir Cevap Yazın

*E-Posta adresiniz gösterilmez.

Oturum Aç

Şifremi Unuttum

İçeriği Şikayet Et