İlginç Bilgiler

Bingöl'de Görüntülenen Dev Kaplumbağa Gerçek mi?


Nisan 18, 2024 / 90 Görüntüleme / 0 Yorum

Gizem ve merak, insanlığın doğasında derin kökler salmıştır. Tarih boyunca bilinmeyenin peşinde koşan insanlar, dünya üzerindeki sırları çözmek ve anlamak için durmaksızın çaba sarf etmişlerdir. Bu çabaların bir sonucu olarak, efsaneler ve mitler, insan hayal gücünü ve keşfetme arzusunu beslemiştir. İnsanlık, doğanın derinliklerinde gizlenen varlıkların varlığına dair inançlarını her daim diri tutmuştur.

Bu inançlardan biri de dev yaratıkların varlığına olan inançtır. Binlerce yıldır, insanlar dünya üzerinde devasa canlıların yaşadığına dair hikayeler anlatmış, görgü tanıklıkları aktarmış ve görsel kanıtlar aramışlardır. Kocaayaklar, göl canavarları, Mothman ve daha birçok efsanevi varlık, insanlığın kolektif bilincinde yer etmiştir.

Türkiye gibi tarih ve doğa zenginliği ile öne çıkan bir ülke, bu gizemli yaratıklara dair birçok hikâye barındırır. Görgü tanıklarının anlattığına göre, Türkiye'nin dağlık bölgelerinde devasa kaplumbağaların dolaştığına dair iddialar ortaya atılmıştır. Ancak, bu iddialar genellikle spekülasyonlarla karşılanmış ve gerçeklikleri sorgulanmıştır.

Bingöl'de İnsanları Şok Eden Dev Kaplumbağa Videosu

Son zamanlarda ortaya çıkan bir video kaydı, bu eski efsanelerin yeniden gözden geçirilmesine neden olmuştur. Geçtiğimiz günlerde Bingöl’de devasa bir kaplumbağa bulunduğu ve güvenlik güçleri tarafından zar zor da olsa yakalandığı iddiası sosyal medyanın gündemine girmişti. Bu iddia bir de bir video kaydıyla yayıldı.

Kayıtlarda, bir kamyonun arkasında taşınan devasa bir kaplumbağa görüntülenmiştir. Bu görüntüler, dev canlıların varlığına dair inançları yeniden alevlendirmiştir. Peki, bu kayıtlar gerçek mi yoksa sadece bir aldatmaca mı?

Dev yaratıklara olan inanç, sadece doğaüstü efsanelerle sınırlı değildir. Bilim dünyası da, geçmişte ve günümüzde, dünya üzerinde dev boyutlarda canlıların yaşamış olabileceğine dair teoriler ortaya atmıştır. Fosil kayıtları, bazı büyük hayvan türlerinin varlığını doğrularken, hala keşfedilmemiş veya yok olmuş olabilecek devasa canlıların izlerini aramaktadır.

Bu belirsizlikler ve heyecan verici spekülasyonlar, dev yaratıkların varlığına dair gizemi canlı tutmaktadır. Bu video kaydı, sadece bir başlangıç olabilir ve gelecekte daha fazla kanıtın ortaya çıkmasıyla birlikte, bu gizemli yaratıkların gerçekliği hakkındaki tartışmalar daha da kızışabilir.

Peki Türkiye'de çekildiği öne sürülen bu görüntüler gerçek mi? Buna geçmeden önce geçmiş ve günümüzde çıkan bazı dev varlıklara göz atalım.

Andrew Dawson'a Ne Oldu? Kaydettiği Dev Varlık Görüntüsü

Andrew Dawson, TikTok profilinde dağın tepesinde bulunan bir "devin" tuhaf videolarını yayınladıktan kısa bir süre sonra ortadan kaybolmasıyla bir gizem haline geldi. Peki ona sonrasında ne oldu?

Olaylar Mayıs 2022'de Dawson'ın Kanada'da bir dağın tepesinde duran bir "devin" videosunu yayınlamasıyla başladı. 

Dawson'ın tuhaf figürü kayıda alması, onun CIA'in radarına girmesine sebep olmuş. Videodan sonra "takip edildiğine" dair iddialar yayılmıştı. Ayrıca "Korkuyorum" başlıklı bir gönderi de yükleyerek izleyicilere, bundan sonra bir daha paylaşım göremeyebileceklerini bildirmişti.

Meşhur videodan bu yana Dawson'ın TikTok'ta veya başka herhangi bir sosyal medyada görülmemesi, onun nerede olduğu hakkında pek çok teorinin oluşmasına ve videolarına milyonlarca görüntülemenin gelmesine yol açtı.

Dawson'ın son video yüklemesi 2022 - 18 Mayıs'ta gerçekleşti ve devi kaydettiği söz konusu dağda bir askeri operasyon olabileceğine dair bir iddia ortaya attı. Bu seferki videoda o dağda bir askeri üst görünüyordu.

Sonrasında Dawson'ın ölüm ilanı temmuz ayında Campbell River Mirror sitesinde yayınlanmıştı; bu yazı onun vefat ettiğini ve çocuklar da dahil olmak üzere aile üyelerini geride bıraktığını belirtiyordu.   

Bazı TikTok kullanıcıları videoların gerçek olmadığını iddia ederken bazıları ise videoların gerçek olması sebebiyle Dawson'ın hükümet tarafından ortadan kaldırıldığına dair teoriler üretmeye devam etti. Pek çok kişi onun vefatıyla ilgili başsağlığı diledi.

Olayların gerçek olduğunu düşünen kadar kurgu olduğunu düşünen insanların da çok fazla olduğunu söylemekte fayda var. Dawson'ın 2 yıldır ortada olmayışı kendisine çok sayıda takipçi kazandırdığı kesin. Lakin eğer yaşananlar kurguysa Dawson yeteri kadar takipçi topladıktan sonra geri dönmeli. Aksi taktirde kullanılmayan bir TikTok hesabı kimsenin işine yaramaz. Yani bana göre yaşanılanların gerçek olup olmadığı Dawson'ın birkaç yıl içerisinde geri dönüp dönmeyeceğine bağlı. 2 Sene ara takipçi toplamak için çok fazla değil lakin bu süre uzarsa şüpheler artacaktır. Çünkü hiç kimse erişimi çok olan bir hesabı bırakmak istemez. Yani bu konuda doğruları bize birazda süreç gösterecektir. 

Bingöl'deki Video Kaydı Gerçek Mi?

Şimdi gelelim Bingöl'de görüldüğü iddia edilen kaplumbağaya...

Bu tür bir iddia Bingöl'de 14 yıl önce de yayılmıştı. Benzer bir video yayınlanarak 6 tonluk bir kaplumbağanın görüldüğü söylenmişti.

Fakat 2000’li yıllarda yayılmaya başlayan görüntülerin aslında Bingöl’de değil İran’da kaydedildiği ve bu görüntülerdeki kaplumbağanın gerçek olmadığı sadece bir heykelden ibaret olduğu ortaya çıkarılmıştı.

İlk olarak bilimsel inceleyelim; Dünyanın en büyük kaplumbağası, deri sırtlı deniz kaplumbağasıdır (Dermochelys coriacea). Bu tür, deniz kaplumbağaları arasında en büyüğü olup, boyutları 2.2 metreye kadar ulaşabilir ve ağırlıkları 900 kg'ı aşabilir. Deri sırtlı deniz kaplumbağaları, genellikle soğuk sularda bulunurlar ve geniş mesafeleri yüzerek göç edebilirler.

En büyük karada yaşayan kaplumbağa türü olarak kabul edilenler ise Galapagos kaplumbağaları ve Seyşeller'de bulunan Aldabra dev kaplumbağasıdır (Aldabrachelys gigantea). Bu türlerin bireyleri, 250 kilogram ağırlığa ve bazen daha fazlasına ulaşabilir. Lonesome George'un türü Galapagos kaplumbağaları arasında yer alıyor ve bu kaplumbağalar ortalama olarak 1.8 metreye kadar büyüyebilir ve 400 kilograma kadar ağırlıkta olabilirler. 

Yani en büyük kaplumbağa maksimum bir insan boyutunda olabiliyor. Fakat videoda gördüğümüz kaplumbağa bir kamyon kadar devasa bir boyutta. Dinazorlar çağında olmadığımız için bu tarz bir büyüme bilimsel olarak imkansıza yakın.

Mantıksal olarak videoyu incelediğimizde ise; diyelim ki böyle bir canlı gerçekten yakalandı ve incelemeye götürülecek. Sizce arkası açık bir kamyonette millete sergilenerek mi götürülür yoksa gizli kapaklı bir şekilde mi incelemeye götürülür?

İlk görüşte inanmayanlar bunun bir heykel olabileceğini ve bir organizasyona götürüldüğü ihtimalini değerlendirmişti ama kaplumbağanın ağzı oynamaktaydı. Yani canlı gibiydi. Fakat videoyu efektif olarak detaylı bir şekilde incelediğimizde harika tasarlanmış bir montaj ürünü olduğunu anlayabiliyoruz. 

Bir kamyonetin karla kaplı dağlar arasında ilerlediği, yol boyunca karşılaşılan tabelaların hepsi Bingöl'ü işaret ediyor gibi görünüyor. Ancak görüntüler ilk bakışta şüphe uyandırmasa da, aslında gerçek dışı. Video ustalıkla hazırlanmış olsa da detaylı incelediğimizde kamyonetin şoförüne dikkatli bakarsanız gerçek bir insandan daha çok yapay zekâ ürünü gibi duruyor.

Halit Nur Tartar

Nitekim görsel araştırmalar bizi videonun gerçek sahibine ulaştırıyor. 15 Şubat 2024 tarihinde YouTube kanalına yüklenen bu video, Halit Nur Tartar isimli bir görsel efekt uzmanı tarafından hazırlanmış. Video altındaki yorumlarda Tartar'ın, “Çok gerçekçi”, “elinize sağlık, mükemmel”, “harika iş çıkarmışsınız” gibi övgü dolu yorumları beğendiğini görebiliyoruz. Bu durum, videonun sahte olduğunun en belirgin kanıtlarından biri haline geliyor. Görsel efekt sanatçısı Halit Nur Tartar'ın ürettiği diğer yaratıcı videolara da erişmek mümkün. Dolayısıyla Bingöl'de dev bir kaplumbağanın var olduğu yönündeki iddialar, gerçek dışı bir hikâye olarak karşımıza çıkıyor; bu, mistik veya efsanevi bir anlatıya değil, sadece becerikli bir kurgu çalışmasına işaret ediyor.

Dev yaratıklar, kocaayaklar ve göl canavarları gibi efsanevi varlıklar hakkında binlerce insanın görgü tanıklığı bulunmakta ve günümüzde pek çok resim ve videoya erişim sağlanabilmektedir. Bu tür canlıların gerçekten var olup olmadığı konusu belirsizliğini korurken, modern teknolojinin sunduğu imkanlar hem faydalı olabilmekte hem de önemli zorlukları beraberinde getirebilmektedir. Teknolojik gelişmelerin en büyük handikaplarından biri, sunulan görsel materyallerin gerçekliğini doğrulama konusunda yaşanan zorluklardır. Özellikle gelişmiş görsel efektler ve düzenleme teknikleri, gerçek ile kurguyu ayırt etmeyi giderek daha karmaşık hale getirmekte, böylece varlıkların gerçek doğasını anlamamızı engellemektedir. Teknolojinin geldiği son nokta sayesinde yalan gerçeğe, gerçek ise üzeri örtülmek için yalana dönüştürülebiliyor.

Fakat video kurgu olsa bile bu olay bize sadece Türkiye'nin kendi efsanelerine ve doğasına özgü bir örnek olarak değil, aynı zamanda insanlığın evrensel arayışlarına ve merakına da bir örnek göstermiş oldu. Dev yaratıklara dair inanç, sadece bir masal olabilir, ancak insan doğasının derinliklerindeki arayış ve keşfetme isteği sonsuza dek devam edecektir. Bu nedenle, gizemli yaratıkların varlığına dair inançlarımızı sorgulamak ve araştırmak, insanlığın sonsuz bir macerası olarak devam edecektir.

Varlığı ispatlanamayan fakat var olduğuna inanılan yaratıklar hakkındaki yazımızı buradan okuyabilirsiniz.

Ayrıca ünlü kocaayak araştırmacısı Ron Morehead ile yapmış olduğumuz röportajı da buradan okuyabilirsiniz.

Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere. Sevgiyle kalın, gizemle kalın, hoşça kalın...

Bir Cevap Yazın

*E-Posta adresiniz gösterilmez.

Oturum Aç

Şifremi Unuttum

İçeriği Şikayet Et